6 Temmuz 2010 Salı

Bir Anı

Yıl 2002
Mekan Marmaris Çarşısı
Kişiler;
Ben, Formacı.

Forma hastalığımı bilen bilir. Çarşıdaki formacıları tek tek ziyaret ederken bir İngiltere formasına dalmışım, o ara mağazadan çok heyecanlı bir abi fırladı ve sırıtarak;

-Welcome, do you like it? This is Beckham's... hedehödöhedehödö (anlamadığım ingilizce cümleler) sonunda da tiventi yuro dedi . O tiventi yuro zaten benim gezimin bütçesi kadar olduğu için tabiki formayı almam imkansızdı. Herif cevap bekler gibi baktı bana. Hani "He" desem sarıp vericek formayı elime. Başımı hayır manasında salladım hafiften gülerek. Herifin heyecanlı heyecanlı konuşması komiğime gitmişti.

Dayı bu sefer sanırım Almanca bişeyler söyledi. Yüzü pek bi gülüyordu. Yine aynı şeyi tekrarladım başımı geçen seferki gibi "hayır" manasında salladım.

Ama herif yılmadı bu sefer de bol yumuşak g'li cümleler kurdu. Sanırım bunlar da Fransızcaydı. Artık tik sahibi bir kişi gibiydim; yine başımı salladım.

Ve adam bu sefer Rusça gibi bir dil ile yine bana hitab etti ama hem ben hemde o artık gülmüyor, merak içinde "Nolucak lan bu dialoğun sonu?" diye düşünüyorduk. Ben yine bana yakışanı yapıp kafamı salladım.

Temiz 1 dakika sessizlik oldu. Ve beklediğim o soru geldi;

-Türk müsün lan sen?
-Türküm abi.
-La bi siktirgitlamınakodumunlayürülasiktigitla......

Hiç yorum yok: