"Grip mikrobu insanı yüksek ateş ve sümükle karışık kreatifleştiriyor" şeklindeki tezimi kanıtlamak üzere kamuya açık kirli anti-hijyenik ortamlardan kaptığım en update mikrop ile hastalandım ve pc başına kuruldum. Uzun süredir yazı yazma işini askıya almıştım. Bir kaç kısa öykü ile bi seri yapayım,ortaya bişeyler çıksın "lan bunu da ben yazdım" diyeyim gibi basit arzularla koyulduğum yazma işine geri döndüm. Aklına ilk geleni yazanın yazar olmadığı, yazma işinin bir disiplin içinde yürütülmesi gerektiği tarzında şeyler okuyup galeyana geldim aslında, açık konuşayım. Aslında okuduklarım arasında en fenası; "Yazmaya ara vermek diye birşey yok, sadece üşenmek var. Yazmaya üşenenler en lüzumsuz işlerle meşgul olur, halledilmesi gerekmeyen herşeyi yapmaya çalışırlar.Hatta büyük bir kısmı düzenli bir tv izleyicisi bile olabilir" şeklinde okuduğum paragraftı. Tam olarak böyle değildi tabi, özet geçtim. Düzenli tv izleyicisi olmak beni çok aşağıladı. Tam olarak haftada 4 akşam çay-çerez kombine edip dizi izleyen, geceyi ali kaptanla, leyla ile mecnunla falan taçlandıran bi adam oldum çıktım ulan. Neyse, mikrop etkisinde bu kadar bildirebiliyorum, ne anlatacaktım nereye bağlayacaktım onu da unuttum gidip ıhlamur falan içeyim, düzelirim.
Dipnot: "Çeliknaz" ne mınakoyim ya.
4 yorum:
Aklına her geleni yazmakla yazar olunmuyormuymuş? Ben katılmıyorum..İçinden ne geçiyorsa yazmak için var burası..Neyse kısa öykülerini merak ediyor ve bekliyorum..
Ve bence de yazmamak üşengeçlikle alakalı :))
Şükür dizi manyağı değilim..Sadece Leyla ile Mecnun'u zevkle izliyorum.
Ayrıca çok çok geçmiş olsun :))
teşekkürler, yazmak ile alakalı kısımlar blog yazmak üzerine değildi.daha çok kitap yazmak senaryo yazmak makale vs yazmak ile alakalı. yoksa hemfikirim bloglar serbest atış alanları olarak kullanışlılar.
Yanlış anlamışım pardon :))
O zaman hemfikirim,kitap yazmak ayrı bir disiplin özveri istiyor :)
kesinlikle :)
-
hemera
Yorum Gönder