6 Aralık 2012 Perşembe

Tır Şoförlüğüne Adanmış Bedenler


Tek tasası Grup Vitamin kasetlerini kalemle başa sarmak olan bir çocuk iken bu günleri görememiş olmam beni üzüyor. Yani ben bu kadar mı öngörüsüzdüm, gömlek giyen, akbil basan, patrona yanaşan, KDV hesaplayan alelade bir çalışan olacağımı nasıl tahmin edemedim, bilemiyorum. Bir hayal etme-ideal kurma yoksunu ve yetisizi idim o yıllarda.. Hatırlamaya çalışıyorum ama pek birşey gelmiyor aklıma gelecek hayallerim ile alakalı. Bi ara "Tır şöförü ne güzel lan her yeri geziyo, evi de yanında hem yatak var arkasında oh mis" diye düşündüğümü anımsıyorum. Başka bişey yok. Tır var. Tır şöförlüğüne özenmişim. Ama 21 yaşıma kadar OTOMOTİV gibi bir bölüm okumama rağmen direksiyona geçip araç kullanmışlığım olmamış. Yani tır şöförlüğü için bile girişimde bulunmamışım. Zaten ona da sırf "arkasında yatak var lan, yoruldun mu çek sağa uyu, kebap amk" diye tav olmuşumdur muhtemelen, yine yatmak uyumak olayımızın merkezinde yer almış..


Acaba bendeki bu ideal takipsizliği doğuştan olabilir mi? Çocuğun tabiatında vardır gelecekte olmak istediği şeylere daha ufakken öykünmek, özendiklerine göre davranmak, onları taklit etmek. Ben ise zaten yaşıtım olan Küçük İbo'yu taklit edebiliyordum. Ha sesin iyi miydi dersen o da yoktu. Sadece andırıyordum bahtsız İbo'yu. Hüzünlü kaşlar, salak salak bakan gözler... Evcilikte bile anaya babaya dayıya değil çocuğa yazıyorlardı beni. "Sen de bizim çocuğumuzmuşsun..." E çocuğum zaten mınakoduğum bırak da karakteri bi yerlere yığalım di mi? Yok.

Waikiki'den ceket aldım 30 liraya. İmaj kaygısı olmadan "Vay mınıskim 30 liraya ceket he..Al al hemen al" diye düşünüp aldım ceketi. Hayatım boyunca hep sevdiğim Avrupa ekiplerinin replika formalarını giyer gezerim sanıyordum. Hafiften ter kokaraktan "Orjin adidas lan bu Almanya'dan getirttirdim" diyip etrafta ilgi uyandırmayı planlıyordum. Olmadı. Bu planım dahi tutmadı. Zevksiz ortadirek kafası ile düşük fiyatına tav olup ceketler süveterler alıyorum şimdi. Her biri birbirinden boktan. Ama giyisi işte.


Bazen başkalarının yazılarını okuyup "Hey! Neden boş boş duruyorum ki. Ben de birşeyler yazmalıyım" şeklinde Kanal D Çocuk Kulübü bebeleri gibi cümleleri aklımdan geçiyorum. Sonra kendi iç sesime konvert edip "Bu herif bunu yazdıysa ben kralını yazarım lan.." diye girişiyorum yazmaya. Ve her seferinde böyle saçmalıyorum..Gidiyorum.



Hiç yorum yok: