30 Kasım 2010 Salı

Satılmış Türk Medyası

Bi kaç yıla kadar pek itibar ettiğim bir söylem değildi "Satılmış Basın" klişesi. Maçlarda hakem hatalarında, tribüne polis daldığında falan bağırırdık sadece "Satılmış basın bunu da yazın" diye. Artık inancım sonsuz bu ipnelerin satılık olduğu hususunda..

Dünya wikileaks denen hadisenin etkisinde çalkalanırken bizim medyamız bizim ülkemizi ilgilendiren dedikodular ve belgelerle ilgilenmek irdelemek şöyle dursun bu konuyu haber değeri taşıyan bir vukuat olarak görmemiş ve yayınlarında bahsini bile etmemiş. Ülkenin bakanlarından biri hakkında "Kürdistan sevdalısı, çocuk istismarcısı ve eroin kaçakçısı" iddiası varken ne bu bakan ne de bağlı olduğu parti bir açıklama yapmıyor. Hepsini siktir et memlekette her 2 seçmenden 1inin oy verdiği bu partinin hiç bir seçeni "Noluyor ulan!" demiyor. Bu sorguyu halk adına yapması, dile getirmesi gereken medya kurumları olayı kaynatıyorlar.

Bakın bir iddia daha ve yapılan açıklama;

Bakan Şimşek birtakım işadamlarını Doğan Medya’nın hisselerini satması konusunda uyardığı şeklinde ki habere yazılı bir açıklama ile yanıt verdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, yurt dışında yabancı yatırımcılarla bu kapsamda herhangi bir görüşmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını iddia ederek, şunları kaydetti:

''Raporda yer alan bilgi ve yorumların gerçek dışı ve uydurma olduğu 'Ticaret Bakanı' ifadesinden de anlaşılmaktadır. O dönemde 'Ticaret Bakanı' değil, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yürütüyordum.

Dolayısıyla çeşitli medya kuruluşlarından asılsız unsurlarla derlenerek bu belgeye giren yorumlar akıl ve mantıkla bağdaşmayan hayal ürünü ifadelerdir. Şiddetle yalanlıyorum.''


Yani amcamız diyemiyor ki "Ne alakası var ulan açın bakın belgelere, öyle bişey yok" diyemiyor "Ticaret Bakanı değil Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı diyeceen oğlum" diyor. Hiç bir televizyon hiç bir haberci de bu işin peşinden gitmiyor.

Ateş olan yerden duman çıkıyor ama birileri o dumanı bize bulut diye yutturuyor.

Hakkında henüz mevcut belgelerin binde biri açıklanmışken türlü türlü iddialar bulunan başbakanımız hakkında habertürk; "İşkolik, inatçı, mükemmeliyetçi fakat despotik değil" diye haber yapıyor. Sanırsın bir arkadaşına manita tavsiye ediyor. Belli ki onlar da bu tarafa hizmet eden uşaklardan biri.

En güvenilir olduğu iddia edilen NTV, CNNTürk, Habertürk vs kanallar dahi konu hakkında kelam etmediler. Yazılı basını hiç saymıyorum bile. İnternetten devşirme haberlerin yanına uşağı oldukları parti yöneticilerinin demeçlerini yanlı bir dille propoganda yaparcasına yayınlamaktan başka bir bok yedikleri yok. Köşe yazarları ona keza. Satılmışlığın kurumdan kişiye geçişinin belgesi köşe yazarları.

Artık geleneksel basın-yayın organlarını takip eden insanlar, görüneni değil görülmesi isteneni izliyor. Memlekette internet gibi ticari kaygısız, yorum hakkı haberi yapana değil araştırıcya ait olan ve nispeten daha bağımsız bir haber kaynağı varken gazete-televizyon ile gündem takip etmek akıl işi değil.

Sizi okuyanı, izleyeni siksinler.

Hiç yorum yok: