29 Nisan 2011 Cuma

Kaç Seçim Gördü Bu Beden

Hazır seçim muhabbetleri de başlamışken doğumumdan bu yana gördüğüm hatırladığım seçimlere şöyle bir göz atayım, eskileri anayım, Anap'a Doğruyol'a selam çakayım istedim.

Hatırladığım ilk seçim Refah Partisinin kazandığı 95 seçimiydi. Annem İstanbul'a gitmiş babam da engin denizlere açılmış olduğundan akrabalarımıza devredilmiştik kısa bir süreliğine. Seçimden evvel babamın Anap'çı olduğunu öğrenmiş ve bu yolla mahallemizde Anaplı olduğunu düşündüğüm merkez sağcı kardeşlerimle bir olup muhalif çocukları mitinglerde dağıtılan bayrak sopaları ile dövmüştük. Propoganda süresince Sezen Aksu'nun "Hadi bakalım kolay gelsin bir acaaayib zor yarış" sözlü şarkısını her partinin kullandığını hatırlıyorum. Seçimin evveli değil de seçimden sonraki süreç benim için büyük eğlence olmuştu.An be an ekranlara düşen oranlar "Konya'da Refah Partisi ezici üstünlükle 1.çıktı, Rize'de Anap birinci, Antalya'da Baykal önde" gibi haberleri heyecanla izlemiştim.Gelgelelim hadiseye fazla fokuslanmaktan olsa gerek tüm gece rüyamda il il oy oranları, Erbakan Bıyığı ve Çiller Saçı görmüştüm. Bir sonraki seçim yerel bir seçimdi. Tam tarihi gelmiyor aklıma ama muhafazakar ve yeniliklere kapalı bi adam olacağım o yerel seçimlerde belli olmuştu. Mahallemizde oturan bir komşumuz MHP'den belediye başkanı adayı olmuştu. Annem ve kardeşim MHP adayını desteklerken ben ve babam 10 senedir belediye başkanı olan Anap adayını destekliyorduk. Resmen evde parti çekişmesi vardı. "Seçim Konvoyu" denen organizasyonlara dahil olup kendi evimizin önünden geçerken balkonda duran anneme ve kardeşime manidar bakışlar fırlattığımı hatırlıyorum. Sonucunda bizim adayımız kazanmıştı. Babam akşam eve 15 bakanlık almış koalisyon lideri gibi gelmişti. Hey gidi günler be.

99 seçimlerinde de Anap kovaladığımı hatırlıyorum. Bol arılı bayraklarımız ile beldemize gelen Mesut Yılmaz ve eşini karşılamaya gitmiştik. O gün ki karmaşaya telaşa pek bi mana verememiş ve "Çocukları alın şu alandan yahu" diyen yetkililere kıllanmıştım. Koskoca genel başkan geliyor ve bizi o alandan kaldırmaya eve yollamaya çalışıyorlardı. Çok gerilmiş ve parti teşkilatına kırılmıştım. Eve gidip babama; "Baba biz niye Anaplıyız?" diye sorduğumu hatırlıyorum. O da bilmiyordu. "Anapla daha işim olmaz" diyip siyaset arenasından bir süreliğine uzaklaşmıştım.

2002 seçimleri seçimden iğrendiğim yıl idi. Anap kovalamayı bırakmıştım, zira arılı sarı bayraklar ergen bir gence pek yakışmıyordu. Daha delikanlı armaları olan DYP ve MHP'ye göz kırpıyordum. Gelgelelim o seçimi badem bıyıklı Tayyip Erdoğan'ın yeni kurduğu partisi AKP kazanmıştı. Babam bile şaşkındı. Annem "Oyumuz boşa gittiii tütüütü" diye zırlıyordu sürekli. Sanki parayla alıp ziyan etmiştik oyumuzu. Seçim sonunda da ne Anap kalmıştı ne DYP ne DSP ne de MHP...Elveda arılar atlar kurtlar kuşlar!
2007 seçimleri ilk oy vereceğim seçimdi. MHP'ye vermeyi çok evvelden planlamıştım zaten, seçim sürecinde pek faal olamasamda seçimden bir kaç gün evvel kulislerde "MHP'ye vericem ben ülkemizim milli bütünlük beraberliğe ihtiyacı olduğ..ya sev ya terket lan sikerim dalağınızı amına kodumun kürtleri" gibi söylemlerim olmadı değil. Seçim döneminde Cem Uzanlı Genç Parti çok popülerdi. Bir mitinginde seçim otobüsünden hatsız Ericsson A1018O dağıtıldığına gözümle şahit oldum. Oy vereceğimiz sandığa son 100 metre kala anne ve babamın mağdur gözlerle "Kime vericez olum sen okumuş çocuksun söyle bakiim" dedikleri an hala gözümün önüne gelir. MHP'ye verdirdim ikisinide. Gelgelelim Bahçeli ilk meclis oturumunda Ahmet Türk denen PKKlı köpeğin elini sıkınca babam ve annem beni evin "okumuş çocuğu" makamından terlik darbeleri ile indirip bir daha sözüme itimat edilmemek üzere siyasi arenadan uzaklaştırdılar.O seçimin sonunda da sahilde kahveye inip seçim sonuçlarını oralet içerek "Ooo İstanbul'da Tayyip iteledi İzmir'de Baykal pompaladı" diye takip etmiştik tüm gün. Kahvede siyasi muhabbet bazen çok güzel olur.

Son yerel seçimler ise büyük çekişmeye sahne oldu Küçükkuyu'da. Arkadaşlarımın bir kısmı AKPli bir kısmı ise CHPli idi. Küçük yerleşim birimlerinde seçim çok eğlenceli süreçtir. Laf atmalar çekişmeler konvoylar konuşmalar. İzmir-Çanakkale karayolunun bir ucunda CHP bir ucunda AKP adayları aynı anda konuşma yapıp "Lan bak gelmiyim oraya 10.000 seçmenimle" (Küçükkuyu Nufus:6500 Rakım:1) şeklinde atışmaları efsane idi. Yemekli içkili dansözlü parti toplantıları bol "çeyrek altın"lı seçim promosyonları falan... MHP bizim kasabada CHP adayını desteklese de ben yine MHP'ye vermiştim. Partizan mıyım ne bokum? Seçim sonuçlarının belli oluşu da enteresan olur ufak yerlerde, "Bilmemne mahallesinden silme AKP çıktı, sahil mahallelerinden CHP birinci oldu" gibi söylemler kahvelerde bakkallarda her yerde... Değişik günlerdi.

Ve geldik son seçimlere. Yine MHP'ye veririm oyumu ama eğer dilediğim gibi siyaset yapamazlar AKP'yi asiste etmekten başka bi işe yaramazlarsa onlara vereceğim son oy olur. Sezen Aksu'dan "Hadi bakalım kolay gelsin bir acaaayip zor yarış"şarkısını tüm seçmenlere armağan ediyorum.

6 yorum:

athırsızı dedi ki...

kanka tayyibe ver ya bide onu dene:D

GK dedi ki...

vericem ona babafingoyu,oynasın

Duygu dedi ki...

yazının sonunda bir "yapma be" deyiverdim.

GK dedi ki...

neyi yanlış yaptım ki?

Duygu dedi ki...

yanlış diyemeyiz abi,ayıp olur da mhp'ye veriyormuşsun bu seçimde ona deyiverdim :)

GK dedi ki...

anavatan olsa ona vereyim o şirin arıların hatırına da o da yok.mhp chp farketmez, cemaat karşıtı her harekete eyvallah.