20 Haziran 2012 Çarşamba

DERSTE KONUŞANLAR


Bi dönem sınıf birincisiydim. Hatta mütevazi olmuycam lan 1. sınıftan 5e kadar sınıfın en taşaklı öğrencisi bendim kankalar. Okumayı biraz erken sökmenin verdiği avantajı kullanıp fişler mişler derken bi takım emperyalist oyunlar ile cahil bıraktığım sınıf arkadaşlarıma na böyle kol gibi fark atmıştım. Ben 3 basamaklı sayıları çarparken o salaklar çarpım tablosunda 6lardaydılar. Türkçe kitabından bi parça mı okunucak "Oku Murat" tahtada bi problem mi çözülücek "Çöz Murat" 23 Nisan'da şiir mi var "Gel söyle Murat" aldığım insiyatifi sorumluluğu düşünün işte. Hal böyleyken hep de sınıf başkanı oluyordum mutlak otoriteye yalakalık yaparaktan. Öğretmenler zilinden sonra bir Bülent Arınç edası ile öğretmenin koltuğuna oturup geleni gideni yazıyor öğretmen gelince de tüm kaypaklığım ile şikayet ediyodum. Manüplasyonun yalanın dolanın dibine vurmuştum. Kıl olduğum çocuğu öğretmene dövdürtebiliyodum lan resmen. Ama baktım ki bu bana bi fayda getirmiyor, bedende maçlara alınmıyorum, selinler merveler götünü dönüp gidiyo falan. Zaten o ara beni başka bi okula verdiler piçliği öğrendik dersler boka sardı..

Esas konuya geleyim. Şimdi ben derslerde konuşmayı çok severdim. Yanımda hafif kafa dengi bi çocuk varsa onla beraber hocasıydı ön sıradaki kamildi arka sıradaki kezbandı sarar dururum. Kalemi açıcam diye çöpe gider hocanın arkasından hareketler falan yaparım. Çişe diye kalklar gidip gelirken ona buna sararım falan. Yani oturup "vay amınıskim" diye dinlediğim ders çok azdır. Onlarda da zaten alenen "vay amınıskim" demek sureti ile konuşmuşumdur. Öyle havyani konuşurdum ki orta 3tü sanırım ingilizceci kadın susturamadığı için ağlayarak çıkmıştı sınıftan. Can bu yazıyı okuysan olum o karı senin yüzünden çıktı ha saçma salak Cem Yılmaz espirileri yapıp beni güldürüyodun sesim de boru gibi ya ondan çok duyuluyodu.

Sonra lisede yeni mezun bi matematikçimiz vardı. Benim kafa da türeve integrale pek basmadığından hiç ders mers dinleyemezdim. Ama haklıydım arkadaş matematik diye girdik yunan dili ve edebiyatı çıktı amk. Sigmalar, deltalar, lamdalar, alfalar. "Lan sayı yok mu hocam" dedikçe sözlüye eksi verdi karı. Ben de durmadan konuştum. Sıkıldım arkadaş haftada 4 ders matematik lan 4 saat neden susayım neye istinaden susayım, ergenlikten benden 2 sene önce çıkmış bi karının anlamadığım cümleleri için mi susayım? Ama son derslerden birinde o karı da patladıydı ha "görecek o gününü" diye söylenmişti bana. Bi tutuştum hacılar bi tutuştum ki... Matematiği orta1 den beri zorla 2 getiren adamım amk dedim ki "sıçtın olum murat bu karı giderayak bırakır seni matematikten"  Neyseki geçirmişti lan. Ama yine olsun yine konuşurum o amk dersinde..

Ha bir de üniversite 1.sınıfta daha ilk günler "işçi sağlığı" diye bi ders var. Müfredatı görsen altına işersin. "İşçinin eli koptu ne yaparız çükü şişti ne süreriz" falan. Ben de makaraya vurdum yanımdaki elemanlarla konuşuyorum falan, hoca " yeter ama atıcam artık dersten haddini bil" dedi. İçimden "lan işçi sağlığından atarsan at amk zaten 2 krediymiş" diyip siklememiştim. Fakat o hoca bölüm başkanıymış ve en taşşaklı derslere hep o girecekmiş iyi mi? Ödümün bokumda çözündüğünü o an hissettim. Ama yinede konuşurdum ya o derslerde. Ön sıradan arka sıradan tüyo alıp iddaa falan yapmışlığım var 5 kredilik dersin vize öncesinde.

Üni.de son senemizde hani lafta öğretmeniz ya, staj için teknik liselere yollandık. Derslere giriyoruz hafiften. Çocuklar diyicem çocuk değil sakallı falan heriflerdi amk, konuşuyolar derste. Ben de hiç uyarmıyorum, anlattığım konu zaten yerkürede o güne değin bahsedilmiş en lüzumsuz konu amk. Ön sıradaki yavşaklardan biri "hocam duyamıyoruz sınıfta çok ses var" dedi. "Hee doğru dedin lan, arkadakiler ne konuşuyosunuz bakayım!" diye arka sıralara ilerledim. Baktım maç muabbeti dönüyo dedim "onu geç bi kere..yaz Bremen üst, Münih 1, Şalke 1..." Yani dersi falan sktir edin olum sosyal olmanın yeri zamanı mı var lan, çok kreatif bi espiri gelir aklına patlar hemen, hoca saçmalamada çığır açar dalga mı geçicen kalmasın içinde hemen söyle, ön sıradaki kıza mı yavşıycan, yavşa evladım tenefüste de koyarsın çocuğu... Derste konuşanlar iyidir.

Konuşun evladım susanın amk!

2 yorum:

db. dedi ki...

ilkokula başladığımda yazı yazmayı biliyordum. 1 ay içinde de okumayı söktüm. dedim tamam,ben daha okula falan gitmem. durumu biliyorsun,yüksek lisans bitiyor.

ben de çok konuşurdum derste,aynı zamanda gezerdim. her veli toplantısında babama şikayet ederlerdi ve dayak yerdim. hatta ibne hocalarımdan biri " babana söylüyorum,dayak yiyorsun.etkisi 1 hafta sürüyor. baban her hafta okula gelsin."dediydi. çok üzülmüştüm,küçük düştüğümü hissettim. sonra "derya, öğretmenlere neden saydırıyor?" oluyor. bak gene sinirlendim pezevenge.

lise 2'deyken ben böyle içime kapandım. kimseyle konuşmuyorum.sadece 1 tane arkadaşım var falan. hoca dedi ki " derya,konuş,bir kere sesini duyayım.sözlüne 100 vericem." ne kadar dengesizler lan. sus dediler sustum. ayarlarımla çok oynadılar hacı abi benim. ondan kafa gidik bende.

GK dedi ki...

eğitim hayatına başlangıcın çok efsaneviymiş hakikatten, sonu gelmemiş okumanın.

veliye şikayet edilen öğrenci olmak biraz içimi buruyordu benim de, anneme ilkokulda övgü ile karışık "ama biraz fazla konuşuyor" derlerdi, ortaokulda ayaklarını kestim okuldan anamın babamın zira hocaların söyleyecekleri çok barizdi :D anne terliğine dirençli hale gelince de hepten üstümden gitti şikayet edilme korkusu.

ben hiç sustuğumu hatırlamam yani kalmak üzere olduğum dersin son konuları falan işlenirken bile konuşurdum "lan ilk yazılıdan nası 8 puan aldım lan heeheh" diye.

hep "oku" hep "sus" dediler ben o zaman hep konuştum amk şimdi de yazıyorum hodrimeydan lan gelin susturun hocalar parmak da kaldırmıyorum amk oturduğum yerden konuşucam buyrun.