2 Ekim 2012 Salı

Sinan Çetin Hümanizmi ve Suni Döllenme

 

Geçen pazardı sanırım CNN Türk de rastladım derin düşünce insanı, ünlü sanat adamı Sinan Çetin'e. Sözde aykırı sorular soran bir apartıman bebesi kendisine gollük arapaslar atıyor, sağolsun Sinancığım da hiç boş geçmiyor, her kelimesinde altmesajı dayıyordu izleyenlere.

Sakallarına kurban olduğum Sinanım vizyona giren son filmi Çanakkale Çocukları ile alakalı konuşuyordu. Filmin hikayesinden ne kadar uyduruk,bahsi geçen dönemden ne kadar kopuk, cıvık cıvık arabesk, yalandan bir hümanist mesaj içerdiğini evvelce farketmiştim zaten de bir de kendi ağzından dinleyeyim istedim.. Sinan Bey filmi izlediğini söyleyen program yapımcısına filmden ne mesaj aldığını soruyor, arkadaş da cevaplıyor; "Anneler savaşlara çocuklarını yollamasın.."... "Bravo" diyor Sinan "Mesajı almışsınız" ... Vay mınakoyuim Sinancığım o nasıl derin bi mesaj, o nasıl bir ince gönderme, o nasıl yüreklere işlemek... Bir anne, iki evladı var, sözde biri Türk safhında biri de karşı safta (çok yaratıcı amk ya) ve her iki evlat da savaşa girmek üzere falan filan...

Şimdi Sinancığım Çanakkale Savaşı ile ne kadar alakalı oldun, Çanakkale'de ne kadar dolaştın, savaşın öncesini, sonrasını, sebebini, sonucunu hangi kaynaklardan inceledin, gariban Anadolu halkındaki tezahürünü ne kadar araştırdın bilemiyorum. Fakat farkettiğim şu ki sen de yalandan hümanistik, kolpadan özgürlükçü, osuruktan demokratik akımın rüzgarına kapılmış vaziyettesin. 200küsür bin Anadolu evladının memlekete demir kapı olduğu, bedenini siper ettiği ve hani Kilitbahirde yazar ya bir devri batırdığı savaştan böyle uyduruk,arabesk,civcivli,duygu köpürten hikayelerle bu yeni akımda kendine yer edinmeye çalışıyorsun. Önce emperyalizmle süngü takıp savaşmış bir milletin bu destanından nemalanıp sonra "Emperyalizm söylemi çok sıkıcı, emperyalizm diye bir şey yok artık" diyebiliyorsun. Müslüman coğrafyasına her fırsatta tecavüze yeltenen gavurlar için "Emperyalizm diye birşey yok, sadece islam ülkelerinin küresel kapitalizmi topraklarına davet etmeleri var" deme iğrençliğinde bulunabiliyorsun.

Ah be Sinanım! Emperyalizmi hiç kabul etmiyorsun, yok sayıyorsun. Siyonist kapitalizmi de göğsünde yumuşatıp adına "küresel kapitalizm" diyorsun. Bu görüşte bir yönetmen olarak sen müslüman dünyası emperyalist ülkelerin elinde oyuncak iken, binlerce müslüman ölmüş ve öldürülüyor iken, milyonlarcasının hayatı tehlikede, gelecekleri karanlık iken tarihin emperyalist güçlere en büyük tokatını atan Çanakkale ile ilgili bir film çekiyorsun. Verdiğin mesaj da şu oluyor "Analar evlatlarını savaşa göndermememeler..." 

Yaranabilmek için mikrofonu kapıp "aman efendim büyük efendim.." diye methiyeler düzdüğün Pensilvanya ikametli ılık islamcı hoca efendinin safına geçtiğini zaten biliyordum da bu denli pişkinliğine akıl sır erdiremedim Sinancığım. Bir dahaki sefere Irak'ta katledilen müslümanlar ile ilgili vıcık vıcık arabesk bir film çekersin de ardından "ne savaşı ne katli yahu, Amerika candır can.." dersin diye bekliyorum. Senden bunu bekliyorum Sinancığım, bi film daha çekip bilumum milli direnişlerin hepsine bok atmanı, hepsini manüple etmeni bekliyorum. "Çanakkale'de emperyalizmle değil Uganda ile çatıştık, Ugandalı analar ağlamasın, bebeleri savaşa göndermeyin, türkçe olimpiyatlarına gönderin" demeni bekliyorum...

Ha bir de şunu söylemeden geçemiyorum. "Sanat için çekildiği iddia edilen hiç bir film sanat içermiyor aslında..." dedin ya, ben o lafına çok taktım Sinanım. 90larda çekilen her yerli filmi izledim de Sinancığım, senin o  güzelim oyuncu kadrosunun içine sıçtığın rezil Propaganda filmin gibi boktanını ömrümde görmedim. Aklın sıra eleştirdiğin Nuri Bilge'nin yanında sen asistan olamazsın Sinan. Sen git çay çorba reklamı falan çek , göt kıvırtan beyaz metropol türklerin günlüklerini çek emi Sinanım... Sakalları da düzelttir kırıklarını falan aldır, imama selam sanata devam..

Hiç yorum yok: