5 Eylül 2014 Cuma

Kedişim?

Sokak hayvanları ile aram hep iyiydi benim. Vaktiyle çocuk iken hane haricinde minik köpek beslemişliğim, kedilere bi buçukluk şaşalın götünden süt vermişliğim vardır.

Yaş ilerledikçe hayvanattan bağımız koptu tabi ama, yine de sokak hayvanına bir yakınlık hissetme durumum hep vardı. Sokakta en az bir geceyi sabaha bağlamış insan evladı bütün hayatını sokakta geçiren hayvanının hissiyatını az da olsa anlar. Ben de gençlikte sokaklarda, parklarda, ATM'lerde hatrı sayılır müddetlerce uyumuş bir vatandaş olarak severim sokak köpeğini kedisini. Yanlarından geçerken onlarla kahvede rastladığım bir arkadaşımmışcasına konuşur "Nabıyon lan? Lan sen de paso yatış aq, kıyak dalga he" şeklinde takılırım. Belki dönüş alamam ama, yalnız yaşayan insana diyalog olur, muhabbet olur iyidir yani.



Geçen yine çok fazla takıldığım ve sokağımıza mütemadiyen sıçan bir köpek arkadaşa validem ile beraber denk geldik. Kendisi hijyen seven bir ev kadını olduğundan bu sıçıcı hayvana "Hoşt" falan dedi. "Öyle deme anne" dedim. Hayvanın içgüdüsü o. Oraya sıçası geliyor oraya sıçıyor. Net yaratık en azından. Bi sebebi olmalı bunun diye düşündüm. Sokağımızdaki hayvanatın sindirim ve boşaltım sistemlerinin randımanlı çalışması beni elbette sevindiriyor ama hayvanın asfalta, betona oraya buraya sıçışının müsebbibi biraz da biziz galiba. Biz ki o kediyi o köpeği "Aha, bak lan hayvana bak sıçtı, üstünü örtüyo, aynı insan gibi şerefsizim" diyerek sevmiş, bağrına basmış nesiliz. Ama şimdi mahalleye bakıyorum hayvanın sıçacağı toprak bile kalmamış ki. O gelenek bile bitmiş ülkemizde. Kediler artık içgüdüsel olarak sıçtıklarını gömmüyolar, çünkü hayvanın tabiatıyla oynadık adeta...

Çok üzgünüm bu durum yüzünden. Bir yaratığın adetlerini tırpanladık. Bu ne demek biliyor musunuz? Bir balığın artık yüzmemesi, şahinin uçmaması, maymunun daldan dala atlamaması, aslanın skişmemesi gibi birşey bu. Felaket! Yani şimdi kedi dediğin hayvanın çok spesifik bi özelliği yok ama "KEDİ NEDİR?" diye sorsalar sayacağım ilk şeylerden biri o boku gömme hadisesiydi... Yazık ettik, çok yazık ettik...

Şimdi karşılaşınca mahalledeki kedilerden gözlerimi kaçırıyorum. "Ulan" diyorum "Bu yaşadığım ev yerle yeksan olaydı da toprağına sçıp sçıp gömseydiniz... Tatlı kedişler affedin beni affedin insanoğlunu" diye özür diliyorum onlardan.

1 yorum:

suatcool dedi ki...

"Bir yaratığın adetlerini tırpanladık" durumuna bir örnek de sokak kedisi kardeşlerimiz ile alakalı olarak şu verilebilir: gerek her çeşit köpek gerekse de fiziksel olarak kendisinden üstün olan ev kedilerine adeta 'atara atar gidere gider' şeklinde davranışlar göstermesi.
Not: yakında ellerinde tesbih, köşe başında karı&kız kesmelere de başlayabilirler.