24 Ağustos 2010 Salı

Acı Gerçekler 5

-Bir yerden bir yere yolculuk edeceğim zaman kalkış yerim Küçükkuyu ise annem-babam, varış yerim Küçükkuyu ise kalkış yerimdeki eş dost akraba; "Al bak bunu da koydum çantana" diyip dalmasa şu çantama. Ulan ben hesabımı kitabımı o çanta ağırlığına göre yapmışım. Stabilitemi niye bozuyosun? Hayır ne koyduğunu geçtim ulan çanta 'bana' ait bi çanta, içinden ne çıkacağı, ne ile karışlaşacağın belli mi olur? Aman diyim sevgili yakınlarım.

-Kilo almıştım, alıyorum, alacağım. Ama bildiğiniz üzere verebilmiştim, veriyorum, veririm. O yüzden gramajımla ilgili kaygılarınız olmasın. Ayarlıyoruz onu biz.

-Sofraya otururken masaya vuruyorum her yeri deviriyorum ulan, hayır ergenlikte olur vücut büyüyo değişiyo falan diye bahanelerimiz oluyordu yaş 23 hala kırıp deviriyorum. Ne ergenlikmiş arkadaş. Hala büyüyo muyum lan yoksa?

-Funda Arar gibi karım olsun isterdim. Ben çalayım o söylesin, hatta o çalsın o söylesin ben dinleyeyim. Evlenmiş ama, tren kaçtı.

-Twitter hiç bana göre değil abi, alışmadık götte don durmadı açık konuşayım. An be an not düşmek bana saçma geldi. Şimdi ben gün içinde yaptıklarımı tek tek saptırmadan aynen notlasam oraya okuyan benden soğur şerefsizim.

-Mustafa Sandal gibi de kankası olsun lan insanın. Eğlenceli herif, en azından şarkı söyler dans eder. Canın sıkılınca "Oyna lan Musti, Aya Benzer yap bakiim len eheheh" der eğlenirsin.

-Blogcuğum, bir süre öykü yazmıyorum sana haberin olsun. Nedeni yok işte öyle.

Hiç yorum yok: