18 Temmuz 2011 Pazartesi

Ezik Gençler İçin Araştırdı: Ishizaki Sendromu

Merhaba sevgili gönül dostları. Nabıyonuz? Ben de iyiyim. Bu sıralar herzamankinden daha boş ve amaçsızım. Sahibi yazlığa gitmiş evlerin bahçelerinden kırmızı erik araklayıp, evde doğanay limonata içirerek geçiriyorum günlerimi. Facebook'da komik video izlemek,otsbir çekmek dışında başka faaliyetim kalmadı gibi. Yine geçtiğimiz pazar böyle bir ruh hali içerisinde iken "Ben neden böyle oldum acabana" diye bir düşünce aldı beni ki düşünmeye çok üşenirim normal şartlarda. Baktım bayağı düşünüyorum iredilyorum analiz ediyorum falan devam edeyim dedim.

Tüm bunların neticesinde Ishizaki Sendromu dediğim bir hastalığa yakalandığım sonucuna varabildim.

Şöyle ki; çizgi film dünyasında Küçük Golcü, halk arasında ise Tusubasa olarak bilinen çizgi filmin araya sıkışmış karakterlerinden biridir Ishizaki. Çizgi filmdeki bir çok baba karakterlerin aksine o, forvet ya da oyun kurucu değil sağ bektir. Şekli şemali diğer oyunculara göre çok sıradandır. Tusubasa'nın Hyuga'nın Wakabayashi'nin yanında bizim kamil Ishizaki'nin esamesi bile okunmaz. Tavukgötü gibi kabarık ve uzun saçlı topçuların arasında bu kısa saçı ile besleme gibi durur. Çekik gözlü japon manitaları kendisine katiyen yüz vermez. Mevkii ve beceri itibariyle gol atamaz, gol atamadığı için maç kurtaramaz ve sonuç olarak talep gören bir futbolcu değildir.

Sosyal hayatında da ortamların esas oğlanlarının 1.dereceden yancısıdır. Tusubasa bi klüple mi görüşüyo hemen o da görüşmek ister, vay efenim maç sonu Tusubasa karılarla mekanlara mı akıyo hemen alır telefonu eline "Kanka naber nabıyonuz" der ortama salça olur falan.

Efenim sonra bu Ishizaki'nin babası Tusubasa'nın babası gibi prezentabl bir uzak yol kaptanı değil esnaftır, anası Tsubasa'nın anası gibi çağdaş ve güzel bir bayan değil bildiğin başı bağlı elinde süpürgesi ile bi ev kadınıdır.



"Hop kanka nereye lan durun bende geliyom"

Hiç bi iyi yanı olmaz bu lanet Ishizaki'nin. Olmaz mı dayı ya bozuk saat bile günde 2kere doğruyu gösterirken bu Ishizaki'nin de takdire şayan hareketleri olmuştur. Misal Tusubasa Misaki Hyuga maç boyu "uzaktan şutlarla kaleyi yoklamak" dışında bi halt yemezken bizim Ishizaki savunmada canını dişine takıp yanağıyla top çıkarmaktadır. Yanak lan bu yuh amk. Bi kaç sefer de tekmeye kafa sokmuş, kaleye giden topu çıkarabilmek için direklere falan vurduğu olmuştur. Çok cansiperane bir adam, çok özverili ve fedakardır. Başka da bi numarası yoktur.

Zamanında bu çizgi filmi izlerken bir Tusubasa olamayacağının farkındaki gençlerimiz "ulan bari Ishizaki olalım, o da delikanlı çocuk" diyerek Ishizaki'ye özenmiş, belki o dönemi kurtarmış ama ilerisi için büyük hata etmişlerdir.



"Ooov çok kötü düştü dimi Güntekin"
Şimdi tüm bunlardan sonra siz de kendinizi sorgulayarak "Lan yoksa bende mi Ishizaki Sendromu'na yakalandım, yoksa bende mi esas oğlan değil de yardımcı rollerdeyim, ulan ortamlarda adımız taşakoğlanına mı çıktı" diye muhasebenizi yapabilirsiniz.

Yani aslında siz de iyisiniz ama hiçbirimiz bi Tusubasa değil, açık konuşayım.

6 yorum:

hemera-nyks dedi ki...

kesinlikle :D çok doğru teşhis :D
-
hemera

Mephisto dedi ki...

şimdi tsubasa ile oynamaya başlamadan önce takımın kaptanı ve teknik direktörüydü, çok da ezmemek gerek bence. şimdilerin yusuf şimşek'i de ishizaki'yi örnek almıştır mesela. ayrıca takımda messivari bir tssubasa insanı varken bile takımda lafı geçiyordu. ayrıca saha dışı organizasyonlarda da eli yatkındı. ilaveten tsubasaya "hadi gel, içmeye gidiyoz" desen gelmezdi. artistti. isizaghi atlar gelirdi. harbiydi. taşaklıydı.

belki her insan ishizaki sendromu sayesinde kendisinin şampiyonudur. olabilir.

GK dedi ki...

doğrudur, ishizaki nankatsu ilköğretim okulu takımının kaptanıydı ta ki tusubasa gelene kadar, okulun tüm bebeleri bi anda sattılar kaptanlarını tavuk götü gibi saçı olan bi artiste.olayların görünmeyen yüzü var da japon rejisi göstermiyo bunu seyirciye.

Mephisto dedi ki...

kesinlikle doğrusun. mesela tsubasa'nın on dakika top sürmesi esnasında ishizaki arkadaşlarını motive ederdi. defafns çizgisini düzenlemeye gayret ederdi. gerçi ofsayt yoktu ama olsun, gelecekteki taktiksel zekanın gelişmiş olmasına gayret ediyordu.

geleceği düşünen bir sporcuydu. harcandı. yeterli destekle bir essien olması sürpriz olmazdı.

athırsızı dedi ki...

oha hafizaniza sokayim nasil hatirliyonuz olm butun bunlari. bende izlem istimde o cizgi filmi anlat desen aklimda kalana tek olay var:
2 tane ikiz kardes vardi tsubasalara rakip takimda oynuolardi. kale direklerine tirmanip oradan ziplayip rovasataya kalkiyolardi beraber. bilmem hatirlarmisiniz. aklimda bi tek bu kalmis:D

GK dedi ki...

tachibana kardeşler onlar. ishizaki başkan yine bu tachibana kardeşler isimli ipnetorlara karşı oynarken bi maçta bu kamiller direklere tırmanıp gol atmasın diye dut ağacı sallar gibi direkleri sallamış ve muvaffak olmuştu. Armut gibi düşmüştü Tachibana biraderler. Ezik, meziyetsiz, yancı ama bir o kadar da kreatif bi adamlardır Ishizakiler.