-Abi her gece neden burada böyle arabanın içinde bira içiyoruz?
-Napalım olum evde mi içelim, içirir mi babam. Ağzımıza sıçar ağzımıza!
-Ama ben bira sevmiyorum.
Elinde külfete dönüşen 2 fırt çekilmiş birayı vitesin yanına sokuşturuverdi. Arabadan indi. Dışarısı soğuktu. Dışarısı çok soğuktu, fakat çıkmıştı bir kere. Genelde bu tarz efkarlı ergen ayinlerinde araba manzaralı yerlere çekilirdi ama onlar sürekli belediye garajının duvarına karşı içiyorlardı. İtfaiyeler vidanjörler ve belediye başkanının resminin kaplandığı bir minibüs. Her gece sımsıcak gülümsemesi ile halkı selamlayan belediye başkanına karşı bira içmek... "Derdimiz tasamız mı var sanki, karı kız işimiz mi var he" diye düşündü.
Boş gözlerle baktığı zeytin ağaçlarının arasından fosforlu yanardönerli biri kendilerine doğru geliyordu. Heyecanla sigarasını yere attı ve üzerine basıp ezdi. Gelen kişi babası yahut kendisini tanıyan biri olmasa da korkmuştu. Arabanın içinde hala bira içmekte olan ağabeyine seslenip seslenmemek arasında kararsız kaldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder