4 Mart 2013 Pazartesi

Harbiyeli Aldanmaz

27 Mayıs'tan sonra seçim ile göreve gelen AP ve CHP'den oluşan parlementonun memleket idaresini, ihtilalin hedeflediği Atatürkçü çizgiye değil İnönücü çizgiye kaydırdığını farkeden bir grup TSK personeli demokratik bir anayasa hedefleyen fakat kendisini anayasal çizgilerin üstünde tutan İnönüye karşı bir darbe girişiminde bulunurlar. Girişim ufak tefek hatalar yüzünden tam başarılı olmak üzere iken başarısızlıkla sonuçlanır. Ertesi gün İnönü üzeri örtülen bu darbe girişimi ile alakalı olarak mecliste "Harp Okulu öğrencileri aldatılmıştır" der. Hemen sonraki gün Harbiye Öğrencileri Taksim'deki Atatürk anıtına bu çelenki bırakırlar.

O dönemin parlementer sistemine dair yaptıkları eleştirel açıklamanın bugünün siyaseti ve idaresi için dahi ne kadar geçerli ve gerçek olduğuna bakınız;

"Düzen değişikliğine gitmek kaçınılmazdı ve şekilci demokrasilerde düzen değişikliğine seçim sandıklarından geçilerek varılamazdı. Seçim sandıklarında varolan zihniyet demagojiye bağlı kaldıkça, oportünizme hizmet ettikçe ve aldatılan halk kitlelerinin bilinçlenmesi fanatik engellerle önlendikçe sandıktan çıkanlar daima tutucu zihniyetin sahipleri olmakta devam edecek, böylece düzen değişikliği arzusundaki devrimciler iktidara gelemeyeceklerdir.

Şekli demokrasilerde var gibi görünen milli irade gereği aslında yanıltıcıdır. Şöyle ki oy sahibi olan kitlelerin neyi istediği ve kime hizmet ettikleri şuuru aldatıcı metodlarla bozulmakta ve seçim havası içinde iktidar etme hırsına kapılanların yanıltıcı telkinleriyle yaratılan hayali bir irade hakim kılınmaktadır. Gerçekte iddia edilen milli irade değil, hayali bir iradedir.

Böyle olunca da halkın yararını dile getiren devrimler yoluyla varmak isteyen kadrolar ülkenin kaderine sandıktan geçerek el koyamamaktadırlar. Bu yol kapanınca da devrimcilerin yönetime geçmesi sandık dışından olabilecektir. Bu yolun adı ihtilaldir.”

2 yorum:

ismail ünal dedi ki...

Kültür seviyem %100 arttı. Teşekkürler Murat Ç.

GK dedi ki...

ne demek, görevimiz